Yüzyılın Teknoloji Davası Sonuçlandı

0
34
Yüzyılın Teknoloji Davası Sonuçlandı

GOOGLE SALLANIYOR: Dijital İmparatorlukta Büyük Çatlak!

Yüzyılın Teknoloji Davası Sonuçlandı: Google, ABD Mahkemesinde Yenildi!

Dijital dünyanın sarsılmaz devi, arama motorlarının hükümdarı, milyarlarca insanın günlük yaşamının merkezinde dönen Google… Artık o eskisi kadar dokunulmaz değil. 2025’in en çok konuşulacak teknoloji olayı, geçtiğimiz hafta ABD federal mahkemesinde sonuçlandı. Evet, Google, antitröst davasını kaybetti. Ve bu kayıp, sadece bir mahkeme salonunda yaşanmadı — teknoloji tarihine büyük harflerle yazıldı!

Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı ile neredeyse iki yıldır süren destansı hukuk mücadelesi nihayet sona erdi. Mahkeme kararı netti: Google, internet arama pazarındaki hâkimiyetini yasadışı yollarla sürdürdü ve rekabeti bilinçli olarak bastırdı.

Bu kararın yankısı sadece Silikon Vadisi’nde değil; dünyanın dört bir yanında, akıllı telefonlardan bilgisayarlara, masa başlarından meclis salonlarına kadar her köşede hissediliyor.

Bu Sadece Bir Dava Değil, Güç Gösterisiydi

Bu dava sadece hukuk kitaplarına girecek teknik bir mesele değildi. Bu, aynı zamanda teknolojik hegemonya ile kamu yararı arasında yaşanan ideolojik bir savaşın gövde gösterisiydi. Google, 21. yüzyılın dijital krallığını kurduğundan beri, rekabeti gölgeleyen iş modelleri ve agresif ortaklık stratejileriyle defalarca eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Ancak bu kez işler farklıydı.

Adalet Bakanlığı’nın Google’a yönelttiği temel suçlama şuydu:

“Google, mobil cihaz üreticileriyle ve tarayıcı sağlayıcılarıyla yaptığı milyarlarca dolarlık anlaşmalar sayesinde, kendi arama motorunu varsayılan hale getirerek rekabeti sistematik biçimde engelledi.”

Ve yargıç, bu suçlamaların haklı olduğuna karar verdi. Kararın satır aralarında, dijital dünyada adeta bir “reset butonuna” basıldığına dair işaretler vardı.

Google Cephesi: “Hayal Kırıklığı İçindeyiz”

Karar sonrası Google cephesinden ilk açıklama geldi. Şirket sözcüsü, adeta zorlukla yutkunarak mikrofonların karşısına geçti:

“Bu sonucu kabul etmiyoruz. Kararı temyize götüreceğiz. Yıllardır süregelen iş modelimiz, kullanıcıların tercihleri üzerine kuruludur.”

Ancak kamuoyunda bu açıklamaların pek de karşılık bulduğu söylenemez. Çünkü gözle görülür bir gerçek var: Google, tüm dijital yolların başladığı bir kavşak olmuştu. Her arama, her yönlendirme, her tıklama… Rekabet etmek isteyen küçük oyuncular, bu devin gölgesinde kalıyordu.

İç Yüzü: Milyar Dolarlık Anlaşmalar, Gizli Sözleşmeler

Mahkeme sürecinde ortaya dökülen belgeler, Hollywood senaryolarını aratmayacak cinsten. Özellikle Apple ile Google arasında yapılan milyarlarca dolarlık “varsayılan arama motoru” anlaşmaları, “rekabeti boğan anlaşmalar” olarak tarihe geçti.

Google, sadece Apple değil, Android cihaz üreticileri ve tarayıcı şirketleriyle de benzer anlaşmalara imza atmıştı. Hedef açıktı: Kullanıcı neyi seçerse seçsin, yol yine Google’a çıksın.

Bu, sadece teknolojik bir strateji değil; aynı zamanda psikolojik bir hâkimiyet politikasıydı. İnsanlar, farkında bile olmadan her sabah Google ile uyanıyor, Google ile soruyor, Google ile yön buluyor, Google ile yaşıyorlardı.

Dünyanın Geri Kalanı: Nefesini Tutmuş İzliyor

ABD’deki kararın ardından gözler şimdi Avrupa Birliği’ne, Hindistan’a, Güney Kore’ye çevrildi. Zira Google’a yönelik benzer rekabet soruşturmaları hali hazırda buralarda da sürüyor. Bu karar, domino etkisi yaratabilir. Google’ın küresel imparatorluğu, farklı ülkelerde birer birer çatlamaya başlayabilir.

Bazı analistler, bu kararın “dijital eşitlik” adına tarihi bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Belki de 2000’lerin başından beri süregelen “tekelleşmeye sessiz kalma” dönemi, bu kararla kapanıyor.

Rakipler Şampanya Patlattı mı? Belki de Evet!

Bu karar sonrası, Google’ın en büyük rakipleri adeta sahneye fırladı. DuckDuckGo, Brave, Ecosia gibi daha az bilinen ama alternatif arama motorları, karardan hemen sonra sosyal medyada kutlamalara başladı. Hatta DuckDuckGo CEO’su şöyle bir tweet attı:

“Bugün kullanıcılar kazandı. Gerçek seçim özgürlüğüne bir adım daha yaklaştık.”

Yani evet, birilerinin ofisinde şampanya şişeleri patlamış olabilir.

Google’ın Geleceği: Sarsıldı Ama Yıkılmadı

Peki şimdi ne olacak?

Google hâlâ dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri. Mahkemenin kararı, şirketi parçalara ayırmak gibi radikal bir yaptırımı içermiyor. Ancak önümüzdeki aylarda, Google’ın arama motorunun varsayılan olarak gelmesini sağlayan tüm anlaşmaları yeniden düzenlemesi gerekecek.

Bu da şu anlama geliyor: Artık akıllı telefonunuzu ilk açtığınızda karşınıza çıkan arama kutusu, belki de Google olmayacak. Belki size seçenek sunulacak. Belki DuckDuckGo, Bing, Yahoo gibi alternatifler masaya gelecek.

Bu da Google için ciddi bir trafik ve gelir kaybı demek. Çünkü dijital reklam pastasının en büyük dilimini arama trafiği belirliyor.

Kamuoyunun Gözü Açıldı mı?

Bu dava aynı zamanda, kullanıcıların bilinçlenmesi açısından da bir dönüm noktası olabilir. İnsanlar yıllardır, telefonlarını kullanmaya başladıkları anda Google’ın her şeyi kontrol etmesini doğal karşıladı. Oysa bu karar, kullanıcıya şunu hatırlatıyor:

“Seçim senin. Ama sana bu seçimi gerçekten sundular mı?”

Belki de bundan sonra, insanlar her “Aramak için buraya yazın” ifadesine biraz daha dikkatle bakacaklar.

Dijital Çağın Yeni Normalleri

Bu dava, tüm teknoloji devlerine de açık bir mesaj gönderdi:

“Çok büyümen sorun değil. Ama büyürken rakiplerini yok etmen, işte o sorun.”

Amazon, Apple, Meta… Hepsi için bu karar bir uyarı niteliğinde. Tüketici dostu görünmek yetmiyor. Gerçekten rekabetçi olmak gerekiyor. Aksi hâlde, devletler artık daha cesur adımlar atmaya hazır görünüyor.

Dijital Tanrılar da Düşebilir

Google, bu dava ile tanrısal imajından bir parça kaybetti. Bu belki sadece bir savaşın kaybı, ama büyük resimde, dijital dünyanın doğasını değiştirecek bir dönüm noktası.

Artık hiçbir teknoloji devi, rekabet yasalarını çiğneyerek gölgelerde büyüyemeyecek. Artık mahkeme salonları, kod satırlarının arasına da girecek.

Ve en önemlisi: Artık kullanıcılar, kimin onları yönlendirdiğini daha dikkatli sorgulayacak.

Post-Google Çağının Eşiğinde miyiz?

Belki hâlâ Google kullanacağız. Belki hala “Google’la” diyeceğiz. Ama artık o sihirli kutuya yazdığımız her kelimenin, milyonlarca dolarlık algoritmaların gözetiminde olduğunu bileceğiz.

Ve belki ilk kez, bu kadar büyük bir dijital güç, gerçekten hesap verebilir hale geldi.

Çünkü teknoloji ilerleyebilir. Ama demokrasi, onu da denetleyecek kadar ilerlemeli.